En çok beğenilen yorumlar

nothimme (511) - 6 yıl önce
Mario Puzo'nun yazdığı romandan uyarlanan Suç-mafya filmlerinin babası. Başka bir film bu filmin yerini dolduramaz. Senaryonun işleyişi olsun filmi yöneteni olsun oyuncuları olsun diyaloglardaki sadeliği olsun ve tabi ki de bir tane bile boş sahnesinin olmamasıyla her şeyiyle mükemmeldi.
Al Pacino Mike Corleone olarak ve Marlon Brando Don Vito olarak bize New York'da bir mafya ailesinin başı olarak işlerin nasıl çalıştığı ile ilgili detaylı görüntüler veriyor ve kendi işlerinin başına geçebilmek için ne kadar şansları olduğunu gösteriyor, örneğin, narkotiğin işlerine zarar vereceğini ve başka sorunlar çıkaracağını düşünerek narkotiğe girmeyi reddediyorlar. Ama diğer yandan da bunun için nasıl fedakarlık yaptıklarını gösteriyor, yaşadıkları her gün son günleri olabilir...
Benim için filmin kalitesini, filmin içinde olan güzel şeylere odaklanmak yerine filmdeki kötü şeylere göre yargılamak çok daha kolay. Aşağı yukarı her filmde hoşlanmayacağınız bir şeyler vardır ama, şunu rahatlıkla söyleyebilirim, The Godfather'ın yerine hiç bir şeyi değişmem, hiç bir kötü tarafı yok ve gözümüze batacak kötü hiç bir şeyi yok. Bu yüzden 10/10.
Bu film ''niye daha önce izlemedim'' dedirten filmlerin arasında. Filmde geçen tüm aktörlerin oyunculuğu birbirinden güzel. Nino Rota'nun soundtrack'i ayrıca akıllarda kalıcı, her duyduğumda filmlerden parçalar aklıma geliyor. Filmdeki kumpaslar 10/10 alabilmek için kusursuz olmalı, ve öylede, tahmin edilmekten kilometrelerce uzakta.
Ölümlerin hemen meydana gelmesi yeterince şok edici. Çok farklı olaylar oluyor ve filmde geçen her dakika, başka bir kusursuz sahne.
İzleyen kişi ne kadar mafya-tip film sevmiyorsa sevmesin bu filmi sonuna kadar izlemek isteyecektir, adeta izleyen kişi bir sonraki adım ne olacak diye ekrana yapışıyor. Aile, sadakât, aç gözlülük, ilişkiler ve gerçek hayat... Bu mükemmel karışım ve artistik tarzı filmi unutulmaz derecede mükemmel yapıyor.
10
Al Pacino Mike Corleone olarak ve Marlon Brando Don Vito olarak bize New York'da bir mafya ailesinin başı olarak işlerin nasıl çalıştığı ile ilgili detaylı görüntüler veriyor ve kendi işlerinin başına geçebilmek için ne kadar şansları olduğunu gösteriyor, örneğin, narkotiğin işlerine zarar vereceğini ve başka sorunlar çıkaracağını düşünerek narkotiğe girmeyi reddediyorlar. Ama diğer yandan da bunun için nasıl fedakarlık yaptıklarını gösteriyor, yaşadıkları her gün son günleri olabilir...
Benim için filmin kalitesini, filmin içinde olan güzel şeylere odaklanmak yerine filmdeki kötü şeylere göre yargılamak çok daha kolay. Aşağı yukarı her filmde hoşlanmayacağınız bir şeyler vardır ama, şunu rahatlıkla söyleyebilirim, The Godfather'ın yerine hiç bir şeyi değişmem, hiç bir kötü tarafı yok ve gözümüze batacak kötü hiç bir şeyi yok. Bu yüzden 10/10.
Bu film ''niye daha önce izlemedim'' dedirten filmlerin arasında. Filmde geçen tüm aktörlerin oyunculuğu birbirinden güzel. Nino Rota'nun soundtrack'i ayrıca akıllarda kalıcı, her duyduğumda filmlerden parçalar aklıma geliyor. Filmdeki kumpaslar 10/10 alabilmek için kusursuz olmalı, ve öylede, tahmin edilmekten kilometrelerce uzakta.
Ölümlerin hemen meydana gelmesi yeterince şok edici. Çok farklı olaylar oluyor ve filmde geçen her dakika, başka bir kusursuz sahne.
İzleyen kişi ne kadar mafya-tip film sevmiyorsa sevmesin bu filmi sonuna kadar izlemek isteyecektir, adeta izleyen kişi bir sonraki adım ne olacak diye ekrana yapışıyor. Aile, sadakât, aç gözlülük, ilişkiler ve gerçek hayat... Bu mükemmel karışım ve artistik tarzı filmi unutulmaz derecede mükemmel yapıyor.

derja (32) - 13 yıl önce
Dünya sinemasının insanlığa en büyük armağanlarından biri. İnsanın gördüğü ve duyduğu şeyleri anlamlandırabildiği ilk dönemlerden hayatının sonuna kadar tekrar tekrar izlemesi gereken bir üçleme. Gerçi görmeyen ya da bir yerlerde duymayan kaldı mı, bu yoruma gerek var mıydı bilmiyorum ama en azından ceketimizin düğmesini ilikleyip saygımızı sunmuş olalım.
10
Yorumlar (107)

ramazan3650 (284) - 1 yıl önce
Bunca sene erteleyebildiğim kadar erteledim izlemekten kaçtım. Oysaki hata yapmışım. Film şahaser arşivlikmiş. 1972 yapımı olduğuna bakarsak o yıllar için bir mucize gibi bişey. Bu filmden sonra mafia filmi izleyebilirmiyim beğenebilirmiyim bilemedim. 2.film heyecanla izleyeceğim. İzleyin izlettrin. Benim gibi ertelemeyin...
10

ceylinkasim (1) - 1 yıl önce
Her izlediğimde farklı bir anlam, kavram öğrendiğim ve sıkılmadan 5 - 6 sefer daha izleyebileceğim, tanıdıklarıma izlemeleri için önerirken kimvurduya getirip açıp tekrar tekrar izleyip günlerce yorum yapabildiğim ve ölmeden önce izlemeleri konusunda ikaz edip izlemeyenlerin hayatlarında büyük bir kayıp olduğunu üstüne basa basa söylediğim tek film! Film demek bazen basit kalıyor. hele kitabı okuduktan sonra izleyip tekrar düşündüğümde ise kelime bulamıyorum!!
10

cumhurcemoglu26 (5352) - 2 yıl önce
Pandemide fırsat bulduğum için çok gecikmeli de olsa izledim ve hayran oldum. Bence yılına ve o dönemin standartlarına göre gerçekten içeriği konusu görüntü kalitesi müziği Marlon Brando ve Al Pacino'nun oyunculuğu ile tek kelimeyle muhteşem. Şimdi sırada part iki var
10

Feraaat (28) - 2 yıl önce
Bunu izledikten sonra herhangi bir mafya filmini beğenemiyor olmanız filmin en büyük yan etkisidir. VCD kiralanan zamanlarda 3 filmi peş peşe bir gecede izlemiş, sabah bana kahvaltıda tost hazırlamak istemeyen anneme "sana reddedemeyeceğin bir teklif sunacağım" diyecek kadar etkisinde kalmıştım.. tam puan filmlerdendir. Saygılar. 10/10

eskatalogya (1708) - 3 yıl önce
ufacık bir bütçeden bu kadar mükemmel bir iş çıkarmak bence büyük meziyet, marlon brando filmi o kadar yükseğe taşıyor ki bence yazar mario puzo bile bu kadarını beklemezdi, bir mafya ailesi hikayesi, başlangıçtaki düğün sahnesi ve filmin devamı sinema tarihine geçen enfes kurgusu,belki baba 2 ve 3 de bu tadı bulamayacaksınız çünkü ilkler hep özeldir...
9

shizofriend (40) - 3 yıl önce
bu film serisinin çoğu yeniyetme arkadaşa göre çok sıkıcı geleceği aşikar.
fakat bir dahaki sahnede ne olacağı bilinmeyen sürprizlerle dolu dönemin nadir filmelerinden biridir baba serisi.
oyunculukların çoğu doğal oyunculuktur ve gerçekten çoğu sahnede rol dışına çıkılmış sahneler vardır. Amerikan rüyasının sahte bir rüya olduğunu ve aile kavramının öneminin altını çizmişler resmen. benim en sevdiğim yönü ise sadakatinizi sorgulatırsanız Carolione aile mensubuda olsanız da.
bitmişinizdir.
herşeyden önce sadakat.
9
fakat bir dahaki sahnede ne olacağı bilinmeyen sürprizlerle dolu dönemin nadir filmelerinden biridir baba serisi.
oyunculukların çoğu doğal oyunculuktur ve gerçekten çoğu sahnede rol dışına çıkılmış sahneler vardır. Amerikan rüyasının sahte bir rüya olduğunu ve aile kavramının öneminin altını çizmişler resmen. benim en sevdiğim yönü ise sadakatinizi sorgulatırsanız Carolione aile mensubuda olsanız da.
bitmişinizdir.
herşeyden önce sadakat.

bitman (112) - 3 yıl önce
IMDB 2. sırada diye bir zamanlar izledim ama öyle ahım şahım bir film değil çok uzun ayrıca bazı yerlerde sıkılıyorsunuz. Bildiğin kabadayı filmi. Mafya filmlerini çok seviyorsanız kurtlar vadisi izleyin on kat daha fazla zevk alırsınız.
7
Cevaplar (2)

William Wallace (22) - 06 Ekim 2019 20:02
Hayatımda gördüğüm en saçma yorum ve en saçma karşılaştırma !!!
10
6
| Bildir


meetehun (1082) - 4 yıl önce
Gelmiş geçmiş en iyi mayfa filmi aralıksız, hiçbir oyuncu marlon brando hariç bu filme damga, imza, temel atma, hatta anayasaya bile imzasını bu filmle atabilir.. Normalde seri filmlerini geçtim normal bir filmi bile çok az tekrarını izleyen ben üç kere izledim düşünün..Filmi anlatmaya gerek yok mal meydan da, oyuncular ise efsane kelimesi bile yetersiz kalır muhtemelen... Marlon Brando nun konuşma tonu ders kitaplarında olmasa bile iletişimde alçak ses tonunda konuşup insanları pür dikkat kendine nasıl çekilebileceğinin dersini vermiştir, konuşurken kendi odasında yani makamında yanında belki bir metre bile mesafe yok yanlız konuştuğu kişi konuşmaları duymak için dibine kadar giriyor, bu kişi mayfa babası olabilir diyeceksiniz bu kişinin insanlara verdiği etkinin nasıl bir seviyede olduğunu o an için bütün duyargalarınız açık olması gerektiğini çünkü konuşmalar konuşan için motto niteliğinde karşısında ki kişi için ise emirler niteliğinde olduğu için o kadar önemlidir..
10




yukenoz (142) - 5 yıl önce
Sinema'ya çağ atlatmış efsane bir baş yapıt. Uzun uzun yorumlar yapılmış hakkında makaleler yazılmış. O yüzden burada uzunca bahsetmeyeceğim. Sadece şunu eklemek istiyorum: Bu filmin bu kadar ilgi görmesinde Marlon Brando'nun tek başına etkisi yüzde 50'dir. Rolüyle bu kadar bütünleşmiş çok az oyuncu vardır.
Kesinlikle izleyin, tavsiyedir falan demeyeceğim. Eğer izlemediyseniz hemen serinin tamamını edinin, haftasonu dinç bir şekilde uyanın, arka arkaya hepsini 9 saatte izleyin, bu utançtan kurtulun
10
Kesinlikle izleyin, tavsiyedir falan demeyeceğim. Eğer izlemediyseniz hemen serinin tamamını edinin, haftasonu dinç bir şekilde uyanın, arka arkaya hepsini 9 saatte izleyin, bu utançtan kurtulun


Sadiko (3) - 5 yıl önce
Ben bu filmi lise yıllarında izledim ve ondan sonra çok uzun bir süre mafya-suç filmleri ekseninde gelişen bir film seyredemedim..Neden mi?..çünkü bu filmin damağımda bıraktığı tadı başka filmlerde bulamadım..çok çok uzun süre sonra yani bu filmi en az yirmi defa seyrettikten sonra artık diğer mafya filmlerine alışabildim..Birde bazı eleştirmenler mafyayı sempatik gösterdiği iddisaıyla bu filmi eleştirmişler..Anlamadımki filmde tüm acımasızlığıyla ve gaddarlığıyla o karanlık dünyanın insanları anlatılıyor..Yani adamlar kendi ailelerine çocuklarına karşı iyilerse bu tamamen doğal ve insani bir eylem, hiç kimse yeşilçam sinemasındaki gibi mutlak iyi ve mutlak kötü değilki..Neyse uzatmayalım bu filmi izlemeyen kişi bence sinemadan bahsetmessin..Çünkü bu şekerin tadını bilmeden baklava uzmanı olma iddiası gibi absürd bir duruma sokar insanı

sametylmzz (34) - 5 yıl önce
Açıkçası film güzel Marlon Brando oyunculuğu çok iyiydi. Ama benim görüşümde bu film 9,2 puanı hak etmiyor. Altını çiziyorum kendimce bu puanı etmez diyorum. Belkide bu tarz filmleri sevmediğimdendir.
7

emirsude (102) - 5 yıl önce
HİÇ TARTIŞMASIZ SİNEMA TARİHİNİN GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜK FİLMİ BU BAŞYAPITI YAZMAYA KALKSAK 3000 SAYFALIK KİTAP ÇIKAR BU FİLME DÜNYA ÜZERİNDE VERİLEBİLECEK BİR PUAN YOK
çocukluğumdan beri yani 30 yıldır sinema sektöründe olmam sebebiyle 20 yıl evvel amerikadan Yapımcı firma Paramount Pictures şirketinden özel getirttiğim filmin orjinal posterleri duvarımda 20 yıldır asılıdır benim için gelmiş geçmiş en önemli film budur bu nedenle yorumu uzun tuttum özür
mario puzo'nun yazdığı 544 sayfalık kitabın üçlemesi olan bir başyapıt italyan mafya ailesini anlatan kitap ve ondan uyarlanan üçleme dünya sinema tarihinde bir kült bundan binlerce yıl sonra bu zamanların mitolojisi gibi bir şeyi olacak bir eser. bu film hakkinda söylenecek söz bulunamamaktadır bence sinema tarihinin en iyi” filmi olan the godfather/baba’yı (1972) izleyin izlettirin
sinema tarihinin kült filmlerinden , kendi türü içinde henüz üstüne çıkan başka bir film çekilmedi çekilemezde sanırım 100 yıl geçsede daha iyisinin yapılabileceğine ihtimal vermediğim bir sinema şaheseri. hem film hem de belgesel tadında özellikle efsane oyuncu marlon brando nun her repliğinde , ayağa kalkıp ceketinin düğmelerini ilikleyesi geliyor insanın.hele o ses tonu karşısında babaa hele elini ver öpeyim öl de ölelim, öldür de öldürelim diyesi geliyor insanın efsane ne kadar anlatsam az gelir marlon brando'nun (don vito corleone) oyunculuğu karşısında insan kendinden geçiyor, bu denli gerçekçi mi oynar insan, yaşam bir sanatçının ruhuna, başka bir yabancının ruhu olarak nasıl akar böylesine, şaşırıyorum, bir kez daha şaşırıyorum ve marlon brando'nun o eşsiz varoluşuna en derin saygılarımı gönderiyorum nur içinde yat büyük usta muazzam ötesi bir film.filmin aksettirdiği güç, acımasızlık, ihtiras ve sadakat temalarına daha bir çok erkeksi iç güdü eklenebilir. baba güçlüdür, aileyi ayakta tutar. film babanın gücünün ne oldugunu daha ilk sahnede yardım dilenen bir adamla seyriciye aktarır. düğün törenindeki asil duruş misafir portfoyu ve babaya gösterilen teveccüh bu gücü perçinler. aslına bakarsanız babanın kabul odası bile bunu anlatmaya yetmektedir. bu gücün devamı için bağlılık ve acımasızlık gerek şart öğelerdir. bağlılığına güven duyulmayan kişi ölmelidir o kadar acımasız bir karardır ki bu kardeş için bile delinemez. ihtiraslarla yakalanan bu büyük gücün temelinde esasen bunun gibi katı kurallar yatar. fredo tek kurşunla denizin dibine gönderilir
DEFALARCA İZLEDİĞİM FİLMİN KİTABINI İKİ KEZ BİTİRDİM
size reddedemeyeceğiniz bir teklif sunacağım
tahmin edeceğiniz gibi bu söz, efsane yönetmen stanley kubrick’in tabiriyle tarihin en kült filmi “the godfather” (baba) filminin ünlü repliği
new york’ta yaşayan güçlü bir italyan mafya ailesinin ıı. dünya savaşı arifesinde hikayesini anlatan, başrollerini marlon brando (don vito corleone), al pacino (michael corleone), robert duvall (tom hagen) ve diane keaton (kay adams)’un paylaştığı film, mario puzo’nun yazdığı, balzac’ın “her büyük servetin arkasında bir suç gizlidir sözleriyle başlayan, aynı adlı romandan francis ford coppola tarafından sinemaya uyarlanmıştır.
üçlemenin ilk bölümü olan bu film, gösterime girmesiyle çok büyük ilgi görmüş, en iyi film, en iyi erkek oyuncu (marlon brando) ve en iyi uyarlama senaryo (francis ford coppola, mario puzo) dallarında oscar ödülü kazanmıştır. ne var ki brando, kendisine verilen en iyi erkek oyuncu oscar ödülü’nü abd’nin, özellikle hollywood’un kızılderililere karşı uyguladığı ayrımcılığı gerekçe göstererek reddetmiştir. üçlemenin diğer bölümleri de ilk filmin temasından kopmadan çekilmiş ve ilk bölümün gölgesinde kalmamayı başarmışlardır. özellikle ikinci bölümde don vito corleone’nin gençliğini canlandıran robert de niro’nun gösterdiği performans takdire şayandır.
“ı believe in america” (ben amerika’ya inanıyorum) cümlesi ile başlayan film, don vito corleone’nin başında olduğu corleone ailesi’nin new york’un yeraltı işlerini yöneten diğer dört aileyle olan iktidar mücadelesini konu almaktadır. bir gün eroin üretimi ve dağıtımı yapan türk lakaplı sollozzo’nun şehre gelmesiyle aileler arasında büyük bir savaş başlar ve ıı. dünya savaşı’ndan kahraman olarak dönen ailenin en küçük oğlu michael, aile işleriyle ilgilenmek istememesine rağmen büyük abisi sonny”nin öldürülmesiyle hikayenin merkezine yerleşmek zorunda kalır.
Güç iktidar acımasızlık ihtiras, içgüdü ve sadakat gibi birçok erkeksi tema, senaryonun içine ustalıkla serpiştirilmiştir. büyük gücün temelinde de katı ve acımasız kurallar yatar. bu yönüyle don vito corleone, gerçek olamayacak kadar derin duygular yaratır izleyende.filmi mafyanın yaptırdığı, yapımcı şirketin oyuncuları beğenmeyip yönetmenden çekimler başlamadan oyuncu değişikliğine gitmesini istediği, filmin yönetmenliğinin sergio leone”ye teklif edildiği, onun reddetmesiyle coppola’ya verildiği gibi söylentiler filmde ülkenin önde gelen mafya aileleri toplantıya çağrılırken chicago mafyası’nın çağrılmamasının al capone’a yapılan bir gönderme olduğu şeklindeki değerlendirmeler baba”nın manevi oğlu johnny fontane’in mafyayla bağlantıları bilinen frank sinatra’yı canlandırdığı, serinin son filminde michael’ın kızı mary olarak karşımıza çıkan francis ford coppola’nın kızı sofia coppola’nın ilk filmin final sahnesinde vaftiz edilen bebek olduğu, portakal yiyen, satın alan ya da bir yönüyle portakala bağlanan her türlü sahnenin felaketle sonuçlandığı yönünde ayrıntılar saymakla bitmez. tüm bunların yanında filmin o çok bilinen fon müziği, zaten kendi tarzının zirvesidir.
tabiiyeti göstermek için öpülen altın yüzükler, pahalı hediyeler, kutlamaların vazgeçilmezi düğün pastaları, şaraplar, racona uygun cilalı ayakkabılar, briyantinli saçlar, fraklar, jilet gibi takım elbiseler, dinsel bağlılık göstergesi vaftiz sahneleri, kilise mumları, parlak tabutlar, latince dualar, popülarite simgesi her daim patlayan flaşlar portakal meyvesi, kabuğu, ağacı gibi imgesel göndermeler gibi bir çok ayrıntı, kendinden sonraki filmlere ilham kaynağı olmuştur.
bütün bunların yanı sıra dostlarına yakın ol ama düşmanlarına daha da yakın ol intikam, soğuk yenildiğinde daha lezzetli olan bir yemektir finans bir silahtır politika tetiği ne zaman çekeceğine karar vermektir ailesiyle vakit geçirmeyen biri asla gerçek bir erkek olamaz ve en bilineni ona reddedemeyeceği bir teklif sunacağım gibi replikleri, filmin sınırlarını çoktan aşmış, toplumsal hafızamıza kazınmıştır.
10
çocukluğumdan beri yani 30 yıldır sinema sektöründe olmam sebebiyle 20 yıl evvel amerikadan Yapımcı firma Paramount Pictures şirketinden özel getirttiğim filmin orjinal posterleri duvarımda 20 yıldır asılıdır benim için gelmiş geçmiş en önemli film budur bu nedenle yorumu uzun tuttum özür
mario puzo'nun yazdığı 544 sayfalık kitabın üçlemesi olan bir başyapıt italyan mafya ailesini anlatan kitap ve ondan uyarlanan üçleme dünya sinema tarihinde bir kült bundan binlerce yıl sonra bu zamanların mitolojisi gibi bir şeyi olacak bir eser. bu film hakkinda söylenecek söz bulunamamaktadır bence sinema tarihinin en iyi” filmi olan the godfather/baba’yı (1972) izleyin izlettirin
sinema tarihinin kült filmlerinden , kendi türü içinde henüz üstüne çıkan başka bir film çekilmedi çekilemezde sanırım 100 yıl geçsede daha iyisinin yapılabileceğine ihtimal vermediğim bir sinema şaheseri. hem film hem de belgesel tadında özellikle efsane oyuncu marlon brando nun her repliğinde , ayağa kalkıp ceketinin düğmelerini ilikleyesi geliyor insanın.hele o ses tonu karşısında babaa hele elini ver öpeyim öl de ölelim, öldür de öldürelim diyesi geliyor insanın efsane ne kadar anlatsam az gelir marlon brando'nun (don vito corleone) oyunculuğu karşısında insan kendinden geçiyor, bu denli gerçekçi mi oynar insan, yaşam bir sanatçının ruhuna, başka bir yabancının ruhu olarak nasıl akar böylesine, şaşırıyorum, bir kez daha şaşırıyorum ve marlon brando'nun o eşsiz varoluşuna en derin saygılarımı gönderiyorum nur içinde yat büyük usta muazzam ötesi bir film.filmin aksettirdiği güç, acımasızlık, ihtiras ve sadakat temalarına daha bir çok erkeksi iç güdü eklenebilir. baba güçlüdür, aileyi ayakta tutar. film babanın gücünün ne oldugunu daha ilk sahnede yardım dilenen bir adamla seyriciye aktarır. düğün törenindeki asil duruş misafir portfoyu ve babaya gösterilen teveccüh bu gücü perçinler. aslına bakarsanız babanın kabul odası bile bunu anlatmaya yetmektedir. bu gücün devamı için bağlılık ve acımasızlık gerek şart öğelerdir. bağlılığına güven duyulmayan kişi ölmelidir o kadar acımasız bir karardır ki bu kardeş için bile delinemez. ihtiraslarla yakalanan bu büyük gücün temelinde esasen bunun gibi katı kurallar yatar. fredo tek kurşunla denizin dibine gönderilir
DEFALARCA İZLEDİĞİM FİLMİN KİTABINI İKİ KEZ BİTİRDİM
size reddedemeyeceğiniz bir teklif sunacağım
tahmin edeceğiniz gibi bu söz, efsane yönetmen stanley kubrick’in tabiriyle tarihin en kült filmi “the godfather” (baba) filminin ünlü repliği
new york’ta yaşayan güçlü bir italyan mafya ailesinin ıı. dünya savaşı arifesinde hikayesini anlatan, başrollerini marlon brando (don vito corleone), al pacino (michael corleone), robert duvall (tom hagen) ve diane keaton (kay adams)’un paylaştığı film, mario puzo’nun yazdığı, balzac’ın “her büyük servetin arkasında bir suç gizlidir sözleriyle başlayan, aynı adlı romandan francis ford coppola tarafından sinemaya uyarlanmıştır.
üçlemenin ilk bölümü olan bu film, gösterime girmesiyle çok büyük ilgi görmüş, en iyi film, en iyi erkek oyuncu (marlon brando) ve en iyi uyarlama senaryo (francis ford coppola, mario puzo) dallarında oscar ödülü kazanmıştır. ne var ki brando, kendisine verilen en iyi erkek oyuncu oscar ödülü’nü abd’nin, özellikle hollywood’un kızılderililere karşı uyguladığı ayrımcılığı gerekçe göstererek reddetmiştir. üçlemenin diğer bölümleri de ilk filmin temasından kopmadan çekilmiş ve ilk bölümün gölgesinde kalmamayı başarmışlardır. özellikle ikinci bölümde don vito corleone’nin gençliğini canlandıran robert de niro’nun gösterdiği performans takdire şayandır.
“ı believe in america” (ben amerika’ya inanıyorum) cümlesi ile başlayan film, don vito corleone’nin başında olduğu corleone ailesi’nin new york’un yeraltı işlerini yöneten diğer dört aileyle olan iktidar mücadelesini konu almaktadır. bir gün eroin üretimi ve dağıtımı yapan türk lakaplı sollozzo’nun şehre gelmesiyle aileler arasında büyük bir savaş başlar ve ıı. dünya savaşı’ndan kahraman olarak dönen ailenin en küçük oğlu michael, aile işleriyle ilgilenmek istememesine rağmen büyük abisi sonny”nin öldürülmesiyle hikayenin merkezine yerleşmek zorunda kalır.
Güç iktidar acımasızlık ihtiras, içgüdü ve sadakat gibi birçok erkeksi tema, senaryonun içine ustalıkla serpiştirilmiştir. büyük gücün temelinde de katı ve acımasız kurallar yatar. bu yönüyle don vito corleone, gerçek olamayacak kadar derin duygular yaratır izleyende.filmi mafyanın yaptırdığı, yapımcı şirketin oyuncuları beğenmeyip yönetmenden çekimler başlamadan oyuncu değişikliğine gitmesini istediği, filmin yönetmenliğinin sergio leone”ye teklif edildiği, onun reddetmesiyle coppola’ya verildiği gibi söylentiler filmde ülkenin önde gelen mafya aileleri toplantıya çağrılırken chicago mafyası’nın çağrılmamasının al capone’a yapılan bir gönderme olduğu şeklindeki değerlendirmeler baba”nın manevi oğlu johnny fontane’in mafyayla bağlantıları bilinen frank sinatra’yı canlandırdığı, serinin son filminde michael’ın kızı mary olarak karşımıza çıkan francis ford coppola’nın kızı sofia coppola’nın ilk filmin final sahnesinde vaftiz edilen bebek olduğu, portakal yiyen, satın alan ya da bir yönüyle portakala bağlanan her türlü sahnenin felaketle sonuçlandığı yönünde ayrıntılar saymakla bitmez. tüm bunların yanında filmin o çok bilinen fon müziği, zaten kendi tarzının zirvesidir.
tabiiyeti göstermek için öpülen altın yüzükler, pahalı hediyeler, kutlamaların vazgeçilmezi düğün pastaları, şaraplar, racona uygun cilalı ayakkabılar, briyantinli saçlar, fraklar, jilet gibi takım elbiseler, dinsel bağlılık göstergesi vaftiz sahneleri, kilise mumları, parlak tabutlar, latince dualar, popülarite simgesi her daim patlayan flaşlar portakal meyvesi, kabuğu, ağacı gibi imgesel göndermeler gibi bir çok ayrıntı, kendinden sonraki filmlere ilham kaynağı olmuştur.
bütün bunların yanı sıra dostlarına yakın ol ama düşmanlarına daha da yakın ol intikam, soğuk yenildiğinde daha lezzetli olan bir yemektir finans bir silahtır politika tetiği ne zaman çekeceğine karar vermektir ailesiyle vakit geçirmeyen biri asla gerçek bir erkek olamaz ve en bilineni ona reddedemeyeceği bir teklif sunacağım gibi replikleri, filmin sınırlarını çoktan aşmış, toplumsal hafızamıza kazınmıştır.

mc_lastman (1) - 6 yıl önce
Bu filmin kesilmiş sahneleri var ilk filmi izlemiştim sonra kitabını okuyunca kitaptaki bazı konuların filmde atlanmış olduğunu farkettim araştırma yaparken filmin kesilmiş sahnelerini buldum youtubeye gotfather deleted scenes yazın kesilmiş sahneler var youtubede
10

nothimme (511) - 6 yıl önce
Mario Puzo'nun yazdığı romandan uyarlanan Suç-mafya filmlerinin babası. Başka bir film bu filmin yerini dolduramaz. Senaryonun işleyişi olsun filmi yöneteni olsun oyuncuları olsun diyaloglardaki sadeliği olsun ve tabi ki de bir tane bile boş sahnesinin olmamasıyla her şeyiyle mükemmeldi.
Al Pacino Mike Corleone olarak ve Marlon Brando Don Vito olarak bize New York'da bir mafya ailesinin başı olarak işlerin nasıl çalıştığı ile ilgili detaylı görüntüler veriyor ve kendi işlerinin başına geçebilmek için ne kadar şansları olduğunu gösteriyor, örneğin, narkotiğin işlerine zarar vereceğini ve başka sorunlar çıkaracağını düşünerek narkotiğe girmeyi reddediyorlar. Ama diğer yandan da bunun için nasıl fedakarlık yaptıklarını gösteriyor, yaşadıkları her gün son günleri olabilir...
Benim için filmin kalitesini, filmin içinde olan güzel şeylere odaklanmak yerine filmdeki kötü şeylere göre yargılamak çok daha kolay. Aşağı yukarı her filmde hoşlanmayacağınız bir şeyler vardır ama, şunu rahatlıkla söyleyebilirim, The Godfather'ın yerine hiç bir şeyi değişmem, hiç bir kötü tarafı yok ve gözümüze batacak kötü hiç bir şeyi yok. Bu yüzden 10/10.
Bu film ''niye daha önce izlemedim'' dedirten filmlerin arasında. Filmde geçen tüm aktörlerin oyunculuğu birbirinden güzel. Nino Rota'nun soundtrack'i ayrıca akıllarda kalıcı, her duyduğumda filmlerden parçalar aklıma geliyor. Filmdeki kumpaslar 10/10 alabilmek için kusursuz olmalı, ve öylede, tahmin edilmekten kilometrelerce uzakta.
Ölümlerin hemen meydana gelmesi yeterince şok edici. Çok farklı olaylar oluyor ve filmde geçen her dakika, başka bir kusursuz sahne.
İzleyen kişi ne kadar mafya-tip film sevmiyorsa sevmesin bu filmi sonuna kadar izlemek isteyecektir, adeta izleyen kişi bir sonraki adım ne olacak diye ekrana yapışıyor. Aile, sadakât, aç gözlülük, ilişkiler ve gerçek hayat... Bu mükemmel karışım ve artistik tarzı filmi unutulmaz derecede mükemmel yapıyor.
10
Al Pacino Mike Corleone olarak ve Marlon Brando Don Vito olarak bize New York'da bir mafya ailesinin başı olarak işlerin nasıl çalıştığı ile ilgili detaylı görüntüler veriyor ve kendi işlerinin başına geçebilmek için ne kadar şansları olduğunu gösteriyor, örneğin, narkotiğin işlerine zarar vereceğini ve başka sorunlar çıkaracağını düşünerek narkotiğe girmeyi reddediyorlar. Ama diğer yandan da bunun için nasıl fedakarlık yaptıklarını gösteriyor, yaşadıkları her gün son günleri olabilir...
Benim için filmin kalitesini, filmin içinde olan güzel şeylere odaklanmak yerine filmdeki kötü şeylere göre yargılamak çok daha kolay. Aşağı yukarı her filmde hoşlanmayacağınız bir şeyler vardır ama, şunu rahatlıkla söyleyebilirim, The Godfather'ın yerine hiç bir şeyi değişmem, hiç bir kötü tarafı yok ve gözümüze batacak kötü hiç bir şeyi yok. Bu yüzden 10/10.
Bu film ''niye daha önce izlemedim'' dedirten filmlerin arasında. Filmde geçen tüm aktörlerin oyunculuğu birbirinden güzel. Nino Rota'nun soundtrack'i ayrıca akıllarda kalıcı, her duyduğumda filmlerden parçalar aklıma geliyor. Filmdeki kumpaslar 10/10 alabilmek için kusursuz olmalı, ve öylede, tahmin edilmekten kilometrelerce uzakta.
Ölümlerin hemen meydana gelmesi yeterince şok edici. Çok farklı olaylar oluyor ve filmde geçen her dakika, başka bir kusursuz sahne.
İzleyen kişi ne kadar mafya-tip film sevmiyorsa sevmesin bu filmi sonuna kadar izlemek isteyecektir, adeta izleyen kişi bir sonraki adım ne olacak diye ekrana yapışıyor. Aile, sadakât, aç gözlülük, ilişkiler ve gerçek hayat... Bu mükemmel karışım ve artistik tarzı filmi unutulmaz derecede mükemmel yapıyor.

aydin1972 (1224) - 6 yıl önce
Dönem itibariyle 2.Dünya Savaşı'nın bittiği senelerde 1945 lerde başlar ve 10 yıllık bir dönemi kapsamaktadır. .Bir filmde ne ararsınız? Dram, Romantizm, Aksiyon, Gerilim,Macera,Entrika,Aile...ve tabii iyi müzik... işte hepsi burada..
Al Pacino'nun yerine ilk önceleri Sylvester Stallone ve Robert Redford düşünülmüştü, Hatta Paramount Picture Michael Corleone'yi oynaması için Robert Redford ta ısrar etmişti ama kazanan Francis Ford Coppola olmuştur..Marlon Brando bu filmde henüz 42 yaşındaydı..Film çok düşük bir bütçeyle $6,000,000 çekilmiştir ve gösterime girdiği ilk haftasında maliyetini çıkarmış (ilk hafta $5.300.000 ) sinema tarihinde bütçesinin 45 katını kazanmış ( $268,500,000 ) olan en önemli filmlerdendir..
10
Al Pacino'nun yerine ilk önceleri Sylvester Stallone ve Robert Redford düşünülmüştü, Hatta Paramount Picture Michael Corleone'yi oynaması için Robert Redford ta ısrar etmişti ama kazanan Francis Ford Coppola olmuştur..Marlon Brando bu filmde henüz 42 yaşındaydı..Film çok düşük bir bütçeyle $6,000,000 çekilmiştir ve gösterime girdiği ilk haftasında maliyetini çıkarmış (ilk hafta $5.300.000 ) sinema tarihinde bütçesinin 45 katını kazanmış ( $268,500,000 ) olan en önemli filmlerdendir..

denisilin (7220) - 6 yıl önce
Oscarı kazanır ve yerine genç bir kızılderiliyi yollar... At kafası sahnesinde oyuncudan habersiz gerçek bir at kafası kullanılır. Bazı oyuncular marlon brandodan etkilenip repliklerini unutur, yönetmen müdahale etmez ve dublajda işi çözer! Neredeyse 40 yıldan fazla olmuş bu film çekileli ve bir şımarık çocuk edasıyla kötülemek... Eğer sinemaya bu gözle bakmaya kalkarsak 2000 öncesindeki tüm filmleri çöpe atalım!
10
Film Altyazıları
Cocaine Bear (951)
John Wick: Chapter 3 - Parabellum (403)
Babylon (332)
A Man Called Otto (262)
Diabolik - Ginko all'attacco! (240)
Boston Strangler (226)
Shriver (220)
John Wick: Chapter 2 (203)
In Bruges (189)
The Cursed (170)
Dizi Altyazıları
The Mandalorian (3,660)
Poker Face (1,506)
Your Honor (793)
Better Call Saul (559)
Succession (553)
The Night Agent (489)
Star Trek: Picard (459)
Star Wars: The Bad Batch (418)
The Blacklist (400)
Unforgotten (354)