Yazan:armstrong
Kaynak:http://blog.gencsinema.net

Zooey Deschanel tekrar bir romantik aşk filminde bu onun bu tarz filmlerde vazgeçilmez bir aktirst olduğunu gösteriyor.

Ülkemizde, hatta dünya genelinde aşk filmleri daha çok kadın izleyiciler tarafından rağbet görüyormuş gibi gösterilir ve aşk acısını da daha çok kadınlar çekiyor da erkekler sefasını sürüyormuş gibi gelir çoğu insana. Çağan Irmak’ın Issız Adam filmi vizyona girdiğinde insanlar ; “al işte erkekler böyle, hep bağımsız ve özgür olmak istiyorlar” gibi yorumlar yaptılar. Aşk ve kadın-erkek ilişkileri söz konusu olduğunda gerçekten kesin ve genel geçer tespitler yapmak pek de mümkün olmuyor. Kadın ya da erkek, herkes hayatının bir döneminde zaten bir şeylerden kaçmıyor mu daha sonrasında yakalanma paylarının büyüklüğünü görmezden gelerek?

“500 Days of Summer”; yani “Yazın Beş Yüz Günü” adlı filmde durum; Issız Adam filminin tam tersi yönde gelişiyor; bu defa “ıssız” olmak isteyen ve “aşk benden uzak olsun” diyen taraf kadın. Filmde, kimsenin sevgilisi olmak istemeyen Summer’la, romantik Tom’un 500 günlük ilişkisi biraz farklı bir biçimde ele alınıyor ve sonuç olarak alışıldık “romantik-komedi” filmlerinden çok uzakta bir film ortaya çıkıyor. Farklı bir biçimde derken elbet biraz bahsedelim nasıl bir farklılık adı üstünde 500 günü konu alıyoruz ki bu günler farklı şekilde mix olarak bizlere sunmuşlar müzikler ve bu günler arasındaki geçişler gerçekten kaliteli olmuş…aslında düz filmlere alışkın izleyiciler alakasız günlerin ardarda gelmesinden yakınabilir ama bana sorarsanız filme daha iyi hava katmış… mesela ekranda beliren (111) ibarsinden sonra 111. günde ikilinin çok sıkı ilişkide oluğunu görürken 225. günde daha çok soğuk olduklarını görüyoruz elbette tüm günleri göstermiyor. Sonuçta başından sonuna kadar bu 500 gün olayı o kadar çok iyi kullanılmış ki film kendiniz zorla izlettiriyord diyebilirim sonuçta dünya sineması farklılıklara doğru birazda olsa yelken açıyor filmdeki Summer olayı sonda öyle ki sonuca bağlanıyor ki sinema salonlarından bir tebessümle çıkmamanız olası değil.

Birçok eleştirmen tarafından haklı olarak romantik-komedi türünde bir ilerleme kat etmiş ve sınırları aşmış bir film olarak değerlendirilen “500 Days of Summer”, her ne kadar başkarakterlerden Yaz’ın (Summer) 500 gününü anlatsa da, Türkçeye “Aşkın 500 Günü” olarak çevrilmiş. Aşk konusunda ne kadar uzman ya da aşka ne kadar susayan bir millet olduğumuz tartışıla dursun, filmin adının bu şekilde çevrilerek daha çok izleyici çekeceği kesin. İyi seyirler!