Kabus Sokağı (2021)

Nihayet oldukça keyifli, son dönemde Dune ve Don't Look Up'tan sonra beğendiğim "-yapıyolar bu sporu be" dedirten, rahatlıkla herkese tavsiye edebileceğim 1 film çıkageldi.

1947 versiyonu da olan, romandan uyarlanan filmin yönetmeni del Toro, eski versiyonundan çok daha fazla detaylar katarak çok iyi şekillendirmiş filmi, dönem filmleri hayranı olarak söyleyebilirim ki 1930'lar sonu 1940'lı dönem başlangıcını çok iyi yansıtmışlar, karlı havalar, ambiyanslar, kıyafetler, dekorlar vs çok iyi, cast seçimi başarılı. Giriş bölümü biraz uzun tutulmuş, bu 1 saatlik giriş eşiğini sıkılmadan atlatırsanız, gelişme bölümünde Cate Blanchett ortaya çıkacak ve film o anda zevkli bir ivme kazanarak izleyiciyi sonuca varana dek heyecan verici 1 tempo içinde sürükleyecek.

Filmin konusu insanları manipüle etme, dolandırma temeline dayanmakta. Daha fazla kazanma hırsı, aç gözlülük ve kibrin desteği ile birleştiğinde insanın ne noktaya gelebileceğini anlatmakta, bir nevi ders niteliğinde. Afişine bakacak olursanız Hristiyanlıktaki 7 Ölümcül Günahtan bahsetmekte. Peki nedir bu günahlar, tekrar hatırlayalım:

Pride : Kibir, kendini beğenmişlik
Envy : Kıskançlık, hasetlik
Wrath : Öfke, yıkıcılık, gazap
Lust : Şehvet
Greed : Açgözlülük
Gluttony : Oburluk
Sloth : Tembellik, miskinlik

1 flashback yapacak olursak;



1995 yapımı Se7en filmi tamamen bu 7 günah üzerine oturtulmuştu biliyorsunuz. Son olarak şunu da yazmak istedim;

Monteigne şöyle demiş : “İnsanda insanlığın her hali vardır.” Yani insan hem katil, sapık, hırsız gibi tüm negatif şeyler olabileceği gibi hem yüce, hem asil ve iyi olabilen bir varlıktır. Bir Kızılderili atasözü de şöyle der: İnsan iki ruhludur. İçinde bir iyi köpek bir de kötü köpek kavga eder, hangi tarafı beslersen o olursun. İyi seyirler.

Çok beğenenler olmuş belki kadrosuna aldanıldı bilemiyorum ama ağır ilerleyen, içine çekmeyen,kopuklukları olan vasat bir filmdi.

1940ların ambiyansı ve harika renk tonları, gizemli bir adam bir gün bir karnavala gelir ve her şey o anda başlar. Daha sonra bu gizemli adam bir bir istediklerini elde etmek ve bulunduğu yer ve elindekilerle yetinmez taaa ki kendisinden bu konuda daha üstün olduğunu bilmediği bir kadının rüzgarına kapılana dek...

İlk yarısı biraz daha durağan ve konunun bütününü barındırsa da son 1 saat çok akıcı ve heyecanlı bir şekilde sizi acaba ne olacak diye deyim yerinde ise koltuğunuza bağlıyor. Evet hayat böyledir ve böyle insanlar var ve olacak da daima fakat her zaman her şey istediğiniz gibi değil de bazen olması gerektiği gibi devam eder ya da yaptığı yanına kar kalır, kim bilir?

İyi seyirler dilerim bence gayet güzel bir film olmuş çok az sırıtan detaylar vardı fakat bunlar da filminin tamamında göz adı edilecek türden sonuçta Guilerme Del Toro filmi bu