11.22.63 (2016)

Nasıl bir final böyle ? Son bölüm sanki dizi değil sinema tadında olmuş çok beğendim. Dizi yükseldi yükseldi tam final bölümünde zirveye çıktı. İzlediğim en iyi dizi finallerinden biriydi.

Hikayenin temeli galiba JFK'yi kurtarmaya odaklanmak yerine daha çok romantik/drama'ya odaklanmış. Dizinin yarısından çoğu - %90 gibi bir kısmı - romantik bir alt konu ile geçiyor, yarısının çeyreği karakter teşhiri ile ve çeyreğinin çeyreği temel konu ile.

Zaten bir adamı kurtararak bir çok şeyin düzeleceğine inanmak yeterince saçmaydı, birde üzerine dizideki bir bölümde Jake'in sınıftaki öğrencilerine '' Geçmişe gidip bir şeyi değiştireceğinizi düşünün, neyi değiştirirdiniz? '' diye sorması ve öğrencilerinde Hitler'i filan öldürmekten, birilerini öldürmekten bahsetmesi, işte bu dizi tarihindeki en saçma şeydi. Bu nasıl zihniyettir, bari bir kişiye adam öldürmeme ile ilgili bir şey söyletseydiniz de bu kadar yapmacık olduğunuzu fark etmeseydik.

Dizide ilk bölüm ve final bölüm çok önemliydi ama görüldüğü üzere havada kalan bir çok soru ve yeterince tatmin edemeyen - benim için - bir final vardı. İlk bölümde, 1.30 saatlik bir bölüm gibi görünse de yeterli bir şey sunulamamış gibi geldi, akılda kalan bir çok teorik sorular vardı.

Birde dizinin olmazsa olmaz özelliği ''geçmiş geri iter'' olan teorisi var. Zaten geçmişe gitsen gelecekten geldiğin tarih yok olup silinir gider, hatta o geçmişe geldiğin vakit alacağın her nefes geleceğe etki eder, birde işi gücü yok daha önceden yazılmış olan bir şeyi değiştireceğin için seni durdurmaya filan mı çalışacak. Hadi tamam bunu da bıraktım, dizinin bir bölümde Jake babasını aramaya çalışıyor - bir adam bu kadar salak olabilir mi? gelecekten geliyor ve babasını aramaya çalışıyor, ya bırak - daha sonra bir araba gelip telefon kulübesini yerle bir ediyor(galiba burada etkilenmemiz lazımdı. Tamam, o tam vurduğu vakit etkilendim, evet, ama benim için dizideki en saçma sahnelerden başka bir tanesiydi) ve içindeki kadın da ölüyor, peki bu kadının geleceği ne oldu, o vakitte ölmeye filan mı programlanmıştı? Al işte kardeş, gelecek kendisini düzeltmeye çalışırken başka bir geleceği yok etti.

Bu teori şeylerini filan bıraktım, dizide bir çok küçük hata ve kopukluklar vardı. Mesela, ve ya adamımız tavşan deliğine girdiğinde açık alanda herkesin önünde belirmesi ve hiç kimsenin fark etmemesi gibi. - eminim kitapta böyle değildir - Açık alanda olmasının sebebi bu kadar saçma bir şey olduğu için cidden içimi acıtıyor.

Bence kitap olduğu gibi bırakılmalıydı. Kitabı okumadım ama diziye tempo olsun diye, diziyi ilerletsin diye bu kadar saçma sahneler koyulması - bana göre - diziyi alt seviyelere düşürmüş ve ortaya saçma bir şey çıkmış. Eminim kitapta bu kadar kendisini düşürecek bölümler yoktur.

Benim gibi ayrıntılara takılan biriyseniz sürekli dizinin derinlerine inmekten kafanız yorulur ama ayrıntılar hiç umurunuzda filan değilse dizi kesinlikle hoşunuza gidecektir.

İlk görselleri çıktığından beri merakla beklediğim bir diziydi. Muhteşem bir başlangıç yapılmış. 8 bölümlük olduğu için başı-sonu belli, gereksiz yere uzatılmayacak, kaliteli bir yapım. İlk andan itibaren merakımı körükledi ve neredeyse bir film uzunluğunda olan ilk bölüm, bana zamanın nasıl geçtiğini unutturdu. Bir sonraki bölümü şimdiden iple çekiyorum. İzlediğim mini diziler arasında en iyisi diyebilirim.

Stephen King'in, aynı adlı romanından uyarlanan dizide James Franco, geçmişe giderek JFK'nin suikastını önlemeye çalışan bir öğretmeni canlandırıyor. Ama geçmiş, değiştirilmek istemediği için Franco'nun önüne çeşitli engeller çıkartıyor. Bu arada 55 sene öncesine yolculuk ettiği için zamana uymalı, kılık kıyafetine, konuşmasına, "gelecekten bahsetmemeye" özen göstermeli.

Umarım 8 bölüm boyunca bu kaliteyi korurlar der, izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim.