Yönetmen:
Senaryo:
Ülke:
Rating:
Dil:
İngilizce
Müzik:
Çekim Yeri:
Hampton Estate, Seale, Farnham, Surrey, İngiltere, Birleşik Krallık
Kelimeler:
40 kişi izledi 40 kişi izleyecek 3 kişinin favorisi 42 takip
Özet
Kill List / Ölüm Listesi'nin ardından Sightseers / Garip Turistler ile İstanbul Film Festivali'nde takipçilerini artıran yönetmen Ben Wheatley, bu kez 17. yüzyılda geçen alışılmadık bir psikedelik gerilim filmiyle beyazperdeye dönüyor. 1648 yılında, İngiltere'deki iç savaş sırasında, savaş meydanından kaçan birkaç kişi sonunda yakalanır.
Bir simyacı, kaçakları gömülü bir hazineyi bulmaları için zorlar. Ne var ki hepsi önce öfke sonra da korku ve paranoyanın tutsağı olur. İngiltere'nin benzersiz kırsal kesiminde geçen bu "trip filmi", halüsinasyonlar, kan, ince bir kara mizah, delilik ve mantarlarla dolu. | Gönderen: Sinigami
Bir simyacı, kaçakları gömülü bir hazineyi bulmaları için zorlar. Ne var ki hepsi önce öfke sonra da korku ve paranoyanın tutsağı olur. İngiltere'nin benzersiz kırsal kesiminde geçen bu "trip filmi", halüsinasyonlar, kan, ince bir kara mizah, delilik ve mantarlarla dolu. | Gönderen: Sinigami
Yorumlar

Öncelikle kesinlikle ifade edilmeli ki farklı bir tarz. Yani bildik değil. O yüzden izlenmesi artı olabilir. Ama şahsi fikrim ki ben bu tarzı hiç sevmiyorum. Aslında film benim için izlenmesi zaman kaybı statüsünde olanlardan çünkü açık hava tiyatrosu tarzında, dar alanlarda, üstüne vasat bir siyah beyaz görüntü içerisinde. Ama oyunculuklar fena olmayınca, konu sizi biraz sarınca ve müzikler de destek olunca biraz keyifli hale gelmiyor da değil. Ama maalesef yine de benim tarzım değil. Ama beğenecek çok izleyici olacağına da eminim. O yüzden mutlaka bir göz atmalısınız diyorum. İyi seyirler.
Gelelim incelemesine…
Yönetmen Ben Wheatley ısrarla üretime devam ediyor. Dört filmini izlememe rağmen hala onu görünce sıkılıyorum. Galiba tarzını hiç sevmiyorum.
Siz yine de bir bakın derim. Saygılarımla…
Gelelim incelemesine…
Yönetmen Ben Wheatley ısrarla üretime devam ediyor. Dört filmini izlememe rağmen hala onu görünce sıkılıyorum. Galiba tarzını hiç sevmiyorum.
Siz yine de bir bakın derim. Saygılarımla…

Hayatımda izlediğim en saçma filmlerden.
Sonu getiremedim yine.
Oscar alma niyetiyle çekilmemiştir umarım.
Sonu getiremedim yine.
Oscar alma niyetiyle çekilmemiştir umarım.
A Field in England Altyazıları
Türkçe Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
İngilizce Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
İşitme Engelliler İçin
- İyi
- Yeterli
- Yetersiz
- Değerlendirilmedi
- Kaynak Altyazı Bekleniyor
- Arşiv
Bu filmi sevenler şunları da sevdi
Hazine Avcıları
(2014)Devrim
(1985)Yapay Oyun
(2014)Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?
(2006)Samurai Ayothaya
(2010)Vezir Parmağı
(2017)
Forumdan Benzer Başlıklar
- Film Çevirileri - cimcini
- Sinema Haberleri - CruSuS
- Dizi Çevirileri - mCEN
- Sinema Haberleri - Quaresmania
- Dizi Çevirileri - Irmak
Film Altyazıları
Killers of the Flower Moon (3,331)
Leave the World Behind (1,416)
The Holdovers (690)
Rumble Through the Dark (602)
The Creator (513)
Mission: Impossible - Dead Reckoning Part One (484)
The Marvels (410)
Indiana Jones and the Dial of Destiny (288)
Journey to Bethlehem (276)
In the Land of Saints and Sinners (221)
Dizi Altyazıları
Fargo (2,216)
Slow Horses (782)
For All Mankind (744)
Special Ops: Lioness (456)
Succession (347)
Shingeki no kyojin (286)
Loki (264)
The Lazarus Project (231)
Foundation (165)
Tulsa King (152)
5 Temmuz 2013 tarihinde, salon gösterimi, DVD ve VOD gibi farklı platformlarda aynı anda gösterime giren filmin, 6.3/10 (9.520 oy) ve 3.3/5 (4.093 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 7.1/10 (71 yorum) ve 73/100 (19 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, her ne kadar oylama katılan sayıları yeterince yüksek olmasa da iyi bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…
Yine de isterseniz, konu olarak 17. Yüzyıl İngiltere’sindeki iç savaşa odaklanan ve yaklaşık 365 bin dolar gibi son derece düşük bir bütçeyle siyah – beyaz olarak toplam 12 günde çekilen bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle birde biz inceleyerek yorumlayalım, ardından da puanlamaya çalışalım…
Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, favori yönetmenlerimizden Ben Wheatley’in uçlarda gezindiği son derece aykırı filmlerden biri olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Ki, o yüzden de daha işin en başındayken bu filmin, her bünyeye uygun olmadığını belirtmek istiyoruz… Eminiz bu uyarımıza rağmen, başta Variety olmak üzere pek çok profesyonel eleştirmenin yazdığı değişik sinema yorumu mecrasında, “Büyü ve deliliğe yapılan fantastik düşler dünyasındaki bir yolculuk” olarak tanımlanan bu filmi izlemeye kalkan pek çok kişi daha ilk beş dakika içinde öfke ile “Bu da ne ya?” diye söylenmeye başlayacaktır… İşte tam da bu nedenle, siz siz olun, eğer daha önce Ben Wheatley adını duymadıysanız yahut bu zat-ı muhteremin bir başka filmini sonuna kadar izlemediyseniz bu filmden uzak durun diyoruz… İnanın bu uyarımızı dikkate almanız halinde bize müteşekkir kalacaksınız…
Ama elbette biz yine de, bu müstesna filmi izlemeyi planlayan sinemaseverler için yorumumuza devam edeceğiz…
Şimdi yeniden filme dönelim ve elindeki çerez parası niteliğindeki 365 bin dolarlık bütçesi ile kendimizi Ben Wheatley’in yerine koyalım ve kendi kendimize, “Onun yerinde biz olsaydık, bu filmi çekmek için başka nasıl bir yol izlerdik?” biçiminde bir soru yöneltelim…
Tabii ki doğru sonuca ulaşabilmek için öncelikle Ben Wheatley’in filmografisindeki diğer filmlerde yaptıkları ile bu filmde yaptıklarını maddeler halinde karşılaştırmamız gerekecek…
Hadi başlayalım öyleyse:
1. Hikâye – senaryo: Her zamanki gibi yine Amy Jump imzasını taşıyor…
2. Editörler: Diğer Wheatley filmlerinde olduğu gibi bu filmin kurgu masasında da yine Ben Wheatley’in bizzat kendisini ve eşi Amy Jump’ı görüyoruz…
3. Görüntü Yönetmeni: Elbette Laurie Rose… O, “Down Terrace” (2009), “Kill List” (2011), “Sightseers” (2012) “High-Rise” (2015), “Free Fire” (2016) ve “Happy New Year, Colin Burstead” (2018) gibi Ben Wheatley filmlerinde de hep kamera arkasındaydı… Ki aynı Laurie Rose’u biz daha sonra (yorumlarını da yazdığımız) “Overlord” (2018) ve “Pet Sematary” (2019) gibi filmlerde de aynı koltukta otururken gördük…
4. Müzikler: “Down Terrace” (2009), “Kill List” (2011) ve “Sightseers” (2012) da olduğu gibi yine Jim Williams’a ait…
5. Oyuncu: “Down Terrace” (2009), “Kill List” (2011) ve “The ABCs of Death” (2012) de de birlikte çalışılan Michael Smiley var kadroda…
Aslında bu listeyi daha da uzatmak mümkün… Fakat bu gereksiz bir zaman kaybı olur… Zira sıraladıklarımızın bu kadarıyla bile Ben Wheatley’in, Amerika’yı yeniden keşfetmeye çalışan yani macera arayan tarzda bir yönetmen olmadığı hemen anlaşılıyor…
Peki, bu ekiple birlikte neler yapmış Wheatley, “A Field in England” isimli bu filmde?
Çok para gerektirmeyen, duman ve rüzgâr efektleri ile böcek, mantar, kabız adam, cinsel organ, ayna vs. gibi biçimsel simgeleri kullanarak ve hepsinin üzerine Laurie Rose’un simetrik kamera görüntüleri ile oluşturduğu şekilleri boca ederek sözü edilen o “Büyü ve deliliğe yapılan fantastik düşler dünyasını” yaratmış…
Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda da olduğu gibi yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…
İlk önerimize gelince:
O hakkımızı da bu kez; “Kill List” (2011), “Sightseers” (2012), “High-Rise” (2015) ve “Happy New Year, Colin Burstead” (2018) filmlerinin yorumlarında söylediklerimizi bir kez daha tekrarlamış olmak pahasına, iyi film izlemeyi alışkanlık haline getirmiş sinemasever dostlara, “Farklı duruş ve tarzlarıyla sinema sanatına apayrı bir renk katmakta olan Ben Wheatley gibi çok özel yönetmenlerin filmlerini de izleme listelerinizden eksik etmeyin” diye seslenerek kullanmış olalım…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Geçer” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 6 verdiğimiz bu film için önerimiz de, eğer aradan geçen bunca yıla rağmen halen izlemediyseniz “mutlaka bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler…
Son bir not:
Yorumlamayı planladığımız sıradaki Ben Wheatley filmi, “Free Fire” (2016) olacak…
Yeniden görüşünceye kadar sinema ile kalın…