House of the Dragon (2022)

Genel olarak biten sezonun sonunda yorum yapacak olursam,diğer hanedanların ismi bolca geçse de sadece tek bir tanesine odaklanıldığı için Game of Thrones'ta ki çeşitliliği burda bulamazsınız.Game of Thrones'ta ana karakterleri bazen 2-3 bölüm görmeme durumu vardı.O kadar kapsamlı ve geniş bir hikayeyi dizayn edebilen başka bir dizi daha çıkacağını da sanmıyorum.Bu diziye gelirsek G.O.T jenerik müziği sizi ne olursa olsun havaya sokuyor açıkçası.İlk bölümler neredeyse yerinde sayan bir ritimdeydi. Ortalardan sonlara doğru belli derecede temponun arttığını ve bir merak ve heyecan yarattığını görüyoruz.
Dizinin övebileceğim en önemli noktası bana göre G.O.T. ta ki havanın verilebilmiş olması.Spin off yapalım derken başkalaştırmamışlar diziyi,bu onun yavrusu diyorsunuz yani.

G.O.T.’nu çok beğenmiş biri olarak dizinin atmosferine girmekte çok zorlandığımı söyleyemem. Mekânlar, görseller, hafiften vahşiliği ve gerekse nü sahneleri ile çok fazla yabancılık çektirmiyor. Bunda yazarının ve G.O.T. yapım ekibinin bir kısmını bünyesine dahil etmiş olmasının büyük etkisi var diye düşünüyorum. (Gerçi Miguel Sapochnik sezon sonunda diziden ayrılmış. Bence büyük bir kayıp. Özellikle G.O.T.’da aksiyonun ağır bastığı bölümlerde çok başarılı işler çıkarmıştı.)

Bu dizi de ‘’Güç Yüzükleri’’ gibi çok konuşuyor. Ama onun gibi geyik yapmıyor. Diyaloglar daha bir konu odaklı, bu da sizi baymıyor. Son iki bölüme kadar biraz durağan ilerlese de son iki bölüm sizi onaylanmış yeni sezon için meraklandırıyor. Müzik tarafı ise G.O.T. hatırası ile devam ediyor, iyi de ediyor.

Ancak kendimce birkaç küçük eleştirim var: Birincisi konu bir tık hafif kalıyor. Yani devamlı taht entrikaları üzerine dönerse ilerde bayar mı, bundan emin değilim. Bir diğeri, taraf olacağınız kalburüstü bir kahraman yok gibi. Son olarak da bu zamansal değişimler… Demek istediğim tarih atlamalarında bazı karakterleri oyuncu değiştirerek yedirse de sabit kalan karakterlerde en ufak bir zaman etkisi gözükmüyor ve bu da sırıtıyor. (Viserys ve Lord Corlys hariç). Sonuç olarak ben diziyi beğendiğimi söyleyebilirim. Ancak beğeni görecelidir. Beğeni tarafına saygı ile İyi Seyirler…

Eğer bir spin-off yapılacaksa önerim: Breaking Bad - Better Call Soul'u izlenmeli, dersler çıkarılmalı, üzerinde uzun uzun düşünülmeli ve hatta bu iki yapım okullarda ders niyetine inceletilmelidir. Hikayen ne kadar güzel ya da ne kadar sıradan olursa olsun onu iyi yapan tek şey detaylarıdır.

GOT gibi bir serinin ardından elbette bazılarımız istediğimizi bulamayacaktır, ancak; bu dizi hikayesinden daha çok karakter yönleriyle ilerlediği için karakterleri iyi takip etmekte fayda var. GOT ekibi (son sezon hariç- ki onu da aceleye getirdiklerinden öyle olduğunu düşünüyorum) karakter gelişimlerini çok güzel yansıtıyor. Sevdiğiniz birinden 2 bölüm sonra nefret edebiliyor ya da tam tersi de olabiliyor. Hikayesi zaten belli, GOT gibi bir derinliğe sahip değil, bu nedenle de bayat gibi geliyor olabilir.

Ben severek izleyenler arasındayım, çünkü karakterlerin muazzam performanslarından ve çok sağlam yazılmış olmalarından memnunum.

Eğer hikaye ve karakterler aynı derinliğe, detaylara sahip olurlarsa (breaking bad- better call soul örneğindeki gibi) sezonlar ilerledikçe alınacak keyif de artacaktır. LOTR dizisi gibi ellerine yüzlerine bulaştırmayacaklardır çünkü ejderhaların arkasında ne yaptığını bilen bir ekip var.