Planet Earth (2006)

Yüz yıl önce dünya üzerinde sadece bir buçuk milyar insan vardı. Bugünse insan nüfusu altı milyarın üzerinde. Buna rağmen insan elinin neredeyse hiç değmediği yerler hâlâ var. Bu belgesel dizisi sizleri vahşi doğanın son kalelerine götürerek gezegenimizi ve vahşi yaşamı hiç görmediğiniz bir gözle gösterecek.

KUTUPTAN KUTBA / 1. Bölüm Belgeselin ilk bölümü “KUTUPTAN KUTBA” adıyla ekrana gelecek ve kutuplardaki gizli yaşam gözler önüne serilecek.

Dünyayı güneşsiz hayal edin. Antarktika kışında eksi 70 derecede soyunu devam ettirebilmek için yaşayan erkek imparator penguenleri, baharla birlikte uyanan kutup ayıları ve hayatta kalmaya çalışan yavruları, kara üzerinde hayvanlar arasında dünyanın en uzun yolculuğunu yapan Karibu sürüleri, kutup kurtları, dünyanın en az bulunan kedisi Amur leoparı, geyikler, Baykal çamurcunlarını belgeselin ilk bölümünde izleyeceğiz...

Dünyamızı Hiç Böyle Görmediniz? Yeryüzü (Planet Earth) belgeselinin zengin ve çarpıcı görüntüleri size oturma odanızdan sinema keyfi yaşatacak. 200 ayrı bölgede 40 kameraman ile 2000 gün çekim yapılarak 5 yılda tamamlanan belgesel, gezegenimizin daha önce benzeri görülmemiş bir portresini izleyiciye sunuyor. Eşine az rastlanır aklın alamayacağı boyuttaki çekimlerle gezegenin en sevilen, en vahşi ve en zor görüntülenen hayvanlarıyla yaşanan özel anlar izleyici için baştan çıkarıcı bir televizyon deneyimi haline gelecek.

Daha önce eşi görülmemiş boyutlardaki bütçesi, en son teknolojiyle hazırlanmış görüntüleri ve belgesel için özel olarak tasarlanan benzersiz çekim teknikleri ile “Yeryüzü”, izleyiciyi daha önce hiç görülmedik yerlere götürerek tüm duyulara hitap eden olağanüstü bir deneyim yaşatıyor.

Gezegenimizin daha önce benzeri görülmemiş bir portresini ekrana getiren BBC yapımı olağanüstü belgesel YERYÜZÜ (Planet Earth) bu hafta yayınlanacak “Okyanuslar” adlı 11. bölüm ile sona eriyor… Belgesel derin sularda daha önce tanık olmadığımız yaşam mücadelesini ekrana getiriyor.

Dünya yüzeyinin yarısından fazlasını kaplayan okyanus insan için büyük ölçüde erişilmezdir. Okyanusun çoğu neredeyse boş bir su çölüdür.

Okyanustaki yaşamın tamamı sürekli bir yiyecek arayışıdır. Açık okyanusta çok değerli olan enerjiyi koruma mücadelesidir.

Yaşam, okyanus derinliklerindeki uçsuz bucaksız dünyaya uyum sağlayabilmek için inanılmaz yöntemler geliştirir. 30 ton ağırlığındaki bir balina köpekbalığı sürülerce balığı iştahla mideye indirir ve belgeselde kullanılan özel kameralar bildiğimiz yunusların saatte 30 km’e ulaşan akıl almaz hızlarını görüntülemeyi başarıyor. Okyanus diplerine doğru inildikçe derin deniz ahtapotu adeta kanatlarla uçarcasına hareket ediyor. Vampir mürekkepbalığı ise salgıları ile okyanus derinliklerinde rengarenk büyüleyici bir gösteri sunuyor…

Bu belgeselde ilk defa 2000 metre derinde kullanılan özel kameralar yılanbalıkları, yengeçler ve dev izopodlardan oluşan bir ordunun bir leşi 3 saatte nasıl yiyip bitirdiğini görüntülüyor…

Doğal Yaşamın Geleceği İnsanların Elinde Kısa bir süre öncesine kadar okyanuslarda üç yüz bin mavi balina yaşarken bugün mavi balina nüfusu bunun yüzde üçünden daha az.

Gezegenimiz keşfettikçe bize hem bilgi hem de güç katan mucizelerle dolu hâlâ. Bugün sadece balinaların hayatta kalması değil, yaşadığımız gezegenin her noktasındaki tüm doğal yaşamın geleceği biz insanların elinde. Bu geleceği yok edebilir veya geliştirebiliriz. Seçim bize ait... | Gönderen: thq