Paramparça Aşklar Köpekler (2000)

Kaybetmeyi ve ihaneti hatta zaman zaman da açgözlülüğün bizlere yaptıkları ve yaptırdıklarını anlatan güzel film. Birbirine parelel üç hayatın kesişmesi, ortaya çıkan muazzam dram...



8,5 / 10

Birincide saflar safı aptal bir aşık, ikincide mantık yoksunu bir ilişki, üçüncüde sözde sınıfsal göndermeler bılunan üç öykünün bir kaza espirisiyle bir araya getirildiği film. Birbirleri ile hepsinde köpeklerin de yer alması dışında kayda değer bağlantısı olmayan ya da benzerikleri aynılıklarından kaynaklanan; aldatma, hayaller, ihanet, tesadüfler ve para gibi temaları içeren üç öykü, istasyonda tren beklerken ya da bir kafede çay içerken de bu insanları biraraya getirilebilirdi. Yani üç öykü bir şekilde birbirleri ile bağıtlanacaksa bir şekilde insanların öykülerinde de birtakım ortak noktalar olması gerekirdi. Bağımsız üç kısa film gibi izlediğinde anlam kaybı olmuyorsa bu kurguda bir hata var demektir.
Ünlü, muhtemelen paralı bir manken ve ona ayrı ev açacak kadar zengin bir adam, üstelik kadın tekerlekli sandalye ile evin içinde dolaşmak zorundayken döşemeyi onartacak paraları yok. Durumun mantıksızlığının farkına yönetmen de varmış ki kendince bir açıklama olsun diye paranın yokluğunu adamın ağzından dile getirme zorunluluğu hissetmiş. Konut olarak kullanılan hiçbir binada yer döşemesi o kadar yüksek yapılmaz, diyelim yapıldı oraya giren köpek çoook uzun süre orada kaldıktan sonra hiçbirşey olmamış gibi sağ çıkmaz.

"Biutiful" hariç kendini tekrarlayan yönetmenin söze dayalı anlatımı aynı "21gram" filminde olduğu gibi bu filmde de ön plana çıkmış.

"tanrıyı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset", "tanrı bulanık görmemi istiyorsa ben de bulanık görürüm", ''çünkü biz kaybettiklerimiziz'', replikleriyle izleyicilerin "beni benden almıştır" yorumlarına mazhar olmuş filmdir...

3/10


not.........Bu kadar popüler bir filme eleştiri yazınca doğal olarak birçok (-) gelecektir. Filmden anlayabildiğim kadarını yazdım. Benim gördüklerimden fazlasını görenler, fazladan ne gördüklerini yazıp ve eleştirdiğim noktalardaki haksızlığımı iyi, güzel, muhteşem gibi soyut kavramlarla değil gerekçeleriyle somutlarlarsa sevineceğim. Herkesin anlayıp benim anlayamamış olmamdan kaynaklı üzüntüm hafifleyebilir böylece...

Herkes mükemmel demiş bir an ben de diyecektim ama olmuyor, nedense bilmiyorum filmden bir elektrik alamadım. Babil ve Crash biraz daha hoşuma gitmişti, 21 Grams ile bu nedense biraz soğuk geldi bana. Herhalde ben kafayı vermeden izledim Sağlık olsun.