Hayatımızın En Güzel Yılları (1946)

Savaşın insanı insan yapan tüm özellikleri budadığını son derece gerçekçi bir yaklaşımla anlatan bir klasik.

2. Dünya savaşı sonrasında yaşananları (sivil halkta) görmek istiyorsanız izlemenizi tavsiye ederim. Ben o yılları bu açıdan anlatan bir izlediğimi hatırlamıyorum. Uzunluğu sıkabilir ama sonu güzel

Üç adam savaştan evine döner ve sivil yaşama büyük zorluklarla uymaya çalışır. Bu üç adam savaşta zıt yaşam sürdü. Banka yöneticisi orduda onbaşı olmuş, içecek tezgahtarı hava kuvvetleri kaptanı olmuş ve lise futbol kahramanı savaşta iki elini de kaybetmiş. Şimdi bu üçü hayatlarını tekrar kurmalı ve yeni yaşama bağlanmalı. WW2'de savaşan üç kişi ve onların aileleriyle Amerika'da savaştan sonraki yaşamı anlatan, izlemenize değer bir tema.

Film, savaştan sonraki yaşamı tekrar düzene sokmadaki yaşanan zorlukları ve neşeleri betimliyor. İşte filmin bu yönü, filmi bu kadar aydınlatıcı, güçlü ve dürüst yapıyor. Film dokunaklı, güzel bir müziği, güzel bir teması ve kendi içinde güzel bir zorluğu var. Filmin hayat dolu olmasının sebebi ise karakterlerin detaylarına inilmesiydi ve bu karakterleri de yeterince yetenekli aktörler tasvir etmiş. Ama filmde en çok beğendiğim şey ise neredeyse çıkabilecek bütün zorlukları gösterebilmişler, ekonomi var, evlilik var, psikoloji var -adamın uyurken konuşmasında bize gösteriliyor-, ellerini savaşta kaybeden bir adamın ilişkisi ve bir çok şey daha var.

Olağanüstü ve hareketli bir savaş sonrası film. Anlatılan temaya meraklıysanız hiç çekinmeden izleyin, pişman olmazsınız.