Son Yorumları

Raging Bull (1980)

Selam, hani bazen bir yerlerden duymuşsunuzdur, görmüşsünüzdür "ya acaba nasıl bi film, acaba izlesem mi?" diyerekten yorumlara bakarsınız ya, hah işte şu an o durumdaysanız, benden size tavsiye, hiçkimsenin söylediğine aldırmayın, yorumlara falan da bakmayın, imdb notunu filan da sallayın, eğer izlemediyseniz direkt bu filmi seyredin. De niro, bu boksörün hikayesini gazeteden okuyup, bundan güzel film olur diye düşünüyor, 79'da Scorsese hayattan bezmiş, alkolik halde, kafasına sıkacak duruma gelmiş, De niro zorla ikna ediyor yönetmeni bu filmi çekmeye, çünkü yönetmen böyle sporcu filmleriyle ilgilenmiyor, zaten hayattan zevk alamıyor, kafayı yemek üzere. De niro ne yapıp edip ikna ediyor ve ortaya bu şaheser çıkıyor. Yıllar sonra yönetmen de dahil olmak üzere herkes şu cümlenin doğruluğunda birleşir: "De niro, Scorsese'yi bu filmi çekmeye ikna ederek hayatını kurtarmıştır." İyi seyirler dilerim.

Orange Is the New Black (2013)

Sonunda 4. sezon da geldi. Bütün sezon bölümlerinin aynı anda yayınlanması iyi mi kötü mü bilemedim. Hem önümde izlenmemiş pırıl pırıl 13 bölüm var, hem de hemen bitecekler. Aynı şeyi house of cards'ta da yaşıyorum. Neyse hemen izlemeye başlayalım bakalım. İyi seyirler.

Shameless (2004)

Holivud versiyonunu da izlemiş biri olarak çok kolay şunu söyleyebilirim ki, orijinali daha iyi. Diğerinde pazarlama amacıyla konudan çok sapmışlar. Gerçek Frank öyle Amerika'daki gibi ailesini ikide bir çocuk esirgeme kurumuna ihbar eden biri kesinlikle değil. Benzer şeyler Fiona için de geçerli. Yine oradaki bayık bakışlı Fiona'nın aksine burada olaylar bambaşka. Shameless Uk sevenler derneği kurulsa başkanı ben olurdum herhalde. Dürüst olmak gerekirse teknik açıdan eksiklikleri olmasına rağmen manevi olarak Amerikadaki yeniden çevrimini üçe katladığı için tavsiyedir.

Çeviri Duyuruları