Giriş Kayıt
özel mesaj
spacer

Tuna Kara

 
Kayıt : 13 Haziran 2019
  • Mela
    Mela
  • Mandibules
    Mandibules
  • The Assistant
    The Assistant
  • Driveways
    Driveways
  • Oncle Yanco
    Oncle Yanco
  • Quentin Dupieux
    Quentin Dupieux
  • Jimmy Savile: A British Horror Story
    Jimmy Savile: A British Horror Story
  • What Is a Woman?
    What Is a Woman?
  • The Batman
    The Batman
  • Komplo
    Komplo
  • Fury
    Fury
Son Yorumları
En man som heter Ove (2015)
29 Eylül 2022
Büyük usta Clint Eastwood'un 2008 yapımı meşhur Gran Torino filminden bazı detaylar:

- Yaşlı, huysuz ve gelenekçi bir adam.
- Eşini kaybedince hayata tutunmakta güçlük çekişi.
- Araba markaları üzerinden bir milliyetçilik yorumu
- Ev bakımı üzerinden bir milliyetçilik yorumu
- Farklı etnik gruptan, azınlık bir komşu.
- Bu azınlık komşuların çok çocuk sahibi olmaları, karaktere önce sevmediği, sonradan bayıldığı yemekler getirmeleri.
- Kurallara bağlı ve düzenli işçi sınıfından bir beyaz kahraman.
- Sonunda miras niyetine duygusal bir mektup.
- Kahramanlaşan beyaz, onun erdemleriyle medeniyetleri bir adım öteye taşınmış olan azınlıklar.

Bu Gran Torino'nun konusu. Bu maddeleri "birebir" alın, inceliksiz ve kaba saba İsveç ırkçılığıyla olduğu gibi tekrar çekin. Bu "En man som heter Ove" adlı filmi elde edersiniz.

Suni bir duygusallık, görgüsüz bir kendini yüce görme sevdası, kaba saba bir hikaye araklama teşebbüsü. Gran Torino'daki kadar incelikli bir araştırma, yakından bakma ve hikayede ustalık gibi artılar da yok. Odun gibi film.

Clint Eastwood hikaye ve telif hakkında dava açsaymış canlarına okurmuş. Son derece açık. Uzun zamandır gördüğüm en görgüsüzce ve doğrudan çalıntı işlerden biri.

Oyunculuklar vasatla - eh işte arası. Sıkıcı, zorlama, sevimsiz bir film.
"Biz İngiliz kraliyet ailesi olarak çocuklara, hastalara, sakatlara, suçlulara ve sapkın zevklerimize uygun gördüğümüz her türlü insana tecavüz ettik. Öldürdük, tehdit ettik, susturduk. Medyamız ve polisimiz bunu gizledi. Siz sıradan insanlar değil bizi, kapımızdaki süslü bir köpeği bile suçlayacak güçte değilsiniz."

Filmin ana teması bu. İzlerken İngiliz kraliyet ailesinin pis, sarı, çarpık dişleriyle suratınıza sırıttığını hissediyorsunuz. Milyonlarca insanın gözleri önünde, hastanede yatan 5 yaşındaki sakat çocuğun bile ırzına geçtiğini saklamadan söyleyen bir sapığı, yüzlerce tecavüz vakasına rağmen nasıl koruduklarını ve korumaya devam edeceklerini anlatıyorlar.

Belgesel de bu aklama sürecinin etkili bir parçası. 3 saatlik belgeselin 2 saat elli dakikası tecavüzcüyü överek, 1 dakikası tecavüzlerinden hızlıca bahseder gibi yaparak, kalan kısmı da jenerikle vb geçiyor. Müzikler, montaj, röportajlar vb tümüyle suçu ifşa eder gibi yaparak örtbas etmek ve sansasyonel değerini azaltmak üzerine. BBC'nin bilindik klişe metotlarına aşina insanların gülüp geçeceği bir parodi.

Two Popes filmi, 30.000 oğlan çocuğunun tecavüzünü örtbas etmeye çalışan sapık bir emekli Nazi olan Benediktus ve öğrencisi darbe sevici Francis'i sevimli ve normal göstermek için her türlü sinema hilesini kullanan bir maymun dansıydı. Bizim ülkemizde bile papalığa sevgi besleyen bir cahil ve idiot sürüsünün olduğunu gösterdi.

Bu belgesel Two Popes filminin işe yaradığını, Prens Andrew'in çocuk tecavüzlerini gizlemek için Jimmy Savile denen şarlatanın harcanabilir olduğuna karar verildiği gösteren bir yapım.

İzlemek için sağlam mide gerek. İşlenen suçlar yürek burkucu ama bu suçları gözünüzün içine baka baka inkar etmeye çalışan bir grup pisliği, piyano ve süslü çekimler eşliğinde izlemek düpedüz mide bulandırıcı.
İzleyin. Dünyada adalet olmadığını ve eski çağlardan kalma din veya kraliyet gibi sapıklıklar ortadan kalkmadıkça da olmayacağını anlayın.

(Ayrıca bugün güya internet solunun renkli ve komik sesi olarak dolanan Ricky Gervais soytarısının, Jimmy Savile'in etrafında sahibine kavuşmuş fino gibi neşeyle zıpladığı sahneler kayda değer.)
The Batman (2022)
13 Mayıs 2022
Bu film, daha doğrusu movie, herhangi bir şey hakkında herhangi bir şey söylemeden, birkaç adam ve kadının ergence poz kesmesiyle başlayıp aynı şekilde biten absürt bir varyeteden ibaret.

Adamlar "Nasılsa ortada pelerinle zıplayan artist bir eleman ve karşısına deli bir şarlatan koyunca izleyici yutuyor." formülünün dışına taşmadan filmi kotarmışlar. Ek olarak kendi içişlerine uygun biçimde çevirebildikleri herkesi zenciye çevirip yeni hollywood kaygılarına merhem olmuşlar o kadar. Melez kedi kadın, zenci Gordon, zenci kadın vali dümeninden Amerika'nın ergen solunun gazını almışlar. Milyonları toplayıp çekilmişler.

Boş vaktinize gelirse, atlaya atlaya da olsa izleniyor.
Türkçe Altyazı © 2007 - 2023